Connect with us

    Gündem

    TBMM’nin Yeni Yasama Yılı ve Bahçeli’nin Öcalan’a Yönelik Çağrıları

    TBMM’nin yeni yasama yılına girmesiyle birlikte, Devlet Bahçeli’nin Abdullah Öcalan’a yönelik yaptığı çağrılar gündeme damga vurdu. Bu gelişmelerin Türkiye’nin siyasi gündemi üzerindeki etkilerini keşfedin.

    Published

    on

    TBMM’nin Yeni Yasama Yılı ve Bahçeli’nin Çıkışları

    TBMM'nin Yeni Yasama Yılı ve Bahçeli'nin Çıkışları

    TBMM’nin yeni yasama yılının açılışı sırasında MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, DEM Parti Eş Genel Başkanları ile samimi bir tokalaşma gerçekleştirdi. 15 Ekim’deki parti grup toplantısında ise dikkat çekici bir konuşma yaptı ve İmralı Cezaevi’nde tutuklu bulunan terör örgütü PKK’nın lideri Abdullah Öcalan’a doğrudan seslenerek, “Terörün sona erdiğini, örgütün tamamen tasfiye edileceğini tek taraflı olarak ilan etsin” şeklinde bir çağrıda bulundu.

    Bahçeli’nin Çağrısı ve Siyasi Hareketlilik

    Bahçeli’nin bu çıkışları, “Yeni bir çözüm süreci mi başlıyor?” sorularını akıllara getirdi. MHP’nin son grup toplantısında Bahçeli, bu konu hakkında daha da ileri giderek, “Eğer terörist başının tecridi kaldırılırsa, gelsin TBMM’de DEM Parti grubunda konuşsun; terörün tamamen sona erdiğini ve örgütün lağvedildiğini haykırsın. Bu kararlılığı gösterirse, ‘Umut Hakkı’nın kullanımıyla ilgili yasal düzenlemenin yapılmasına ve bu haktan yararlanmasının önünün açılmasına yönelik her türlü adım atılmalıdır” ifadelerini kullandı.

    Adalet Komisyonu’ndaki Teklif

    Bahçeli’nin bu açıklamalarına tepkiler devam ederken, DEM Parti Grup Başkanvekili Erzurum Milletvekili Meral Danış Beştaş, 30 Eylül’de gündeme getirdiği bir kanun teklifi ile dikkat çekti. Beştaş, “Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının infazında 25. yılda koşullu salıverilme şartlarının değerlendirilmesi için bazı kanunlarda değişiklik yapılması” üzerine önerisini Adalet Komisyonu’na sunmuş durumda. Beştaş, teklifinin genel gerekçesinde şu noktalara değindi:

    • Türkiye’de idam cezası 2004 yılında kaldırılmış ve yerine ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası getirilmiştir.
    • Türk Ceza Kanunu’nun geçici 2. maddesi, idam cezasına tabi terör suçlularının koşullu salıverilme hakkından mahrum kalmalarını öngörmektedir.
    • Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası, infaz koşulları açısından son derece sert olup, hükümlüler yalnızca tek kişilik hücrelerde tutulmaktadır.

    AİHM Kararlarının Önemi

    Ağırlaştırılmış müebbet cezası, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) tarafından insan onuruna aykırı olarak değerlendirilmiştir. AİHM, tahliye umudu taşımayan ömür boyu hapis cezalarının işkence yasağını ihlal ettiğini vurgulamaktadır. AİHM, 2014 tarihli Öcalan/Türkiye kararında, ağırlaştırılmış müebbet cezasının koşullu salıverme imkanı olmaksızın uygulanmasının insanlık dışı bir muamele olduğunu belirtmiştir. Ayrıca, AİHM, 9 Temmuz 2013 tarihli Vinter ve diğerleri/Birleşik Krallık kararında da umut hakkını değerlendirmiş ve müebbet hapis cezasının en fazla 25 yılda gözden geçirilmesi gerektiğini ifade etmiştir. AİHM’in verdiği kararların, Anayasa’nın 90. maddesi gereğince Türkiye açısından bağlayıcı olduğu tartışmasızdır.

    Türkiye’nin Mevzuatında Değişiklik Gerekliği

    Türkiye, AİHM kararlarına rağmen mevzuatında herhangi bir değişiklik yapmamıştır. Avrupa Konseyi, Türkiye’ye yönelik bir denetim süreci başlatmıştır. AİHM’in kararları doğrultusunda, Türkiye’nin ağırlaştırılmış müebbet cezasıyla ilgili bir inceleme mekanizması oluşturması gerekmektedir. Özgürlük için Hukukçular Demeği gibi çeşitli kuruluşlar, bu kararların uygulanması amacıyla Avrupa Konseyi’ne başvuruda bulunmuştur. Türkiye, Öcalan’a uygulanan infaz rejiminin bir ‘istisna’ olduğunu kabul etmiştir.

    Ağırlaştırılmış müebbet cezası, süresiz hapis cezası anlamına gelir ve bu durum hükümlüler üzerinde ciddi psikolojik etkiler yaratmaktadır. Umut hakkı tanınmadığında, mahpuslar hukuksal açıdan dışlanmış olur. AİHM kararlarının uygulanması, insan onuruna uygun bir infaz rejiminin sağlanması açısından büyük önem taşımaktadır. Bu nedenle, ağırlaştırılmış müebbet cezasının yeniden düzenlenmesi ve salıverme perspektifi doğrultusunda değişiklikler yapılması kaçınılmazdır.

    Continue Reading
    Click to comment

    Leave a Reply

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir