Connect with us

    Gündem

    Adıyaman Depremlerinde Yıkılan Yukarı Şehir Kooperatif Evleri Davası

    Adıyaman depremlerinin ardından yıkılan Yukarı Şehir Kooperatif Evleri için açılan davanın detayları, süreçleri ve sonuçları hakkında bilgi edinin. Depremzedelerin hak arayışında yaşanan gelişmeler ve hukuki mücadeleler bu içerikte.

    Published

    on

    HABER: MEHMET OFLAZ

    (ADIYAMAN) – Adıyaman’da, 6 Şubat depremlerinde yıkılan ve 80 kişinin hayatını kaybetmesine sebep olan Yukarı Şehir Kooperatif Evleri ile ilgili gerçekleştirilen soruşturma sürecinde müteahhitler Şükrü İşitmen ve Nuri Tuğsuz, 12 ay boyunca tutuklu kaldıktan sonra serbest bırakıldı. Tahliye sonrası hazırlanan iddianamede, Atatürk Üniversitesi’nden alınan bilirkişi raporunda sanıkların “asli kusurlu” olduğu belirtildi. Davanın ilk duruşması 22 Ekim tarihinde yapılacak. Bu trajik olayda yakınlarını kaybeden aileler, İşitmen ve Tuğsuz’un serbest bırakılmasına, diğer sanıkların ise tutuklanmamasına büyük bir tepki gösteriyor.

    Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinde Adıyaman’ın Besni İlçesi 15 Temmuz Şehitler Mahallesi’nde bulunan Yukarı Şehir Kooperatif Evleri’nde, B bloğun tamamen yıkılması ve D bloğun yarısının çökmesi sonucu 80 kişi yaşamını yitirmiş, bir kişi de yaralanmıştır. Besni Cumhuriyet Başsavcılığı, Yukarı Şehir Kooperatif Evleri hakkında eski AK Parti Besni İlçe Yönetim Kurulu üyesi ve MÜSİAD üyesi müteahhitler Şükrü İşitmen ve Nuri Tuğsuz ile birlikte 13 sanık hakkında “taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma” suçlamasıyla iddianame hazırlamış ve bu iddianame Adıyaman Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilmiştir.

    “Bodrum katı inşa edilmedi, betonarme hesap raporları yok, malzeme kalitesi yetersiz”

    İddianamede yer alan Atatürk Üniversitesi’nin bilirkişi raporunda, şu tespitler yapılmıştır:

    • Her iki blok için hazırlanan mimari projelerin, yapı ruhsatları ile uyumsuz olduğu gözlemlenmiştir.
    • Mimari projelerdeki yapı alanları, ruhsatlarda belirtilen alanlarla çelişmektedir.
    • Binaların sıfır kotu altında kat bulunmadığı için zeminle bağlantısının zayıf olduğu, yapının yumuşak kat potansiyeli taşıdığı belirtilmiştir.
    • Bina cephelerinde büyük açıklıklı kapalı konsollar ve ağır köşe balkonlarının bulunduğu, bu durumun yapısal olumsuzluklara yol açtığı ifade edilmiştir.
    • Yapılara ait betonarme hesap raporları eksik olup, betonarme uygulama projelerinde teknik çizim eksiklikleri tespit edilmiştir.
    • Binaların inşasında kullanılan malzeme kalitesinin yetersiz olduğu, donatı detaylarının gereklerine uygun yapılmadığı tespit edilmiştir.
    • Binaların temel tabanında oluşan gerilmelerin bazı bölgelerde zemin emniyet gerilme değerini aştığı ve temellerin donatı açısından yetersiz olduğu belirtilmiştir.

    Şüpheliler “asli kusurlu”, belediye yetkilileri ise “tali kusurlu”

    Bilirkişi raporunda ayrıca, müteahhitler, yapı sahipleri, statik-betonarme proje müellifi ve fenni mesulün asli kusurlu, ilk ve son ruhsatlara onay veren belediye yetkilileri ile belediye kontrol birimi yetkililerinin ise tali kusurlu olduğu ifade edilmiştir.

    “Binalar yıkıldığı için vicdanen çok rahatsızım”

    ANKA Haber Ajansı, müteahhitler Şükrü İşitmen ve Nuri Tuğsuz’un iddianamede yer alan ifadelerine ulaştı. İşitmen, yapıları ortağı Tuğsuz ile birlikte inşa ettiklerini belirterek, “O dönemde yapı denetim firmaları yoktu. Belediyeden ekipler, mühendisler ve benzeri ilgililer evrakları kontrol edip ruhsat veriyordu. Binaların yapıldığı dönemde mevcut olan tüm imkanları kullanarak usulüne uygun inşaat yaptım. O dönemin şartlarına göre herhangi bir kusurum olduğunu düşünmüyorum, ancak binalar yıkıldığı için vicdanen çok rahatsızım. İsnat edilen suçlamaları kabul etmiyorum” dedi.

    “Herhangi bir ilgim ve alakam yoktur”

    Nuri Tuğsuz ise, Şükrü İşitmen ile ortak olmadığını öne sürerek, “Bu binaların yapıldığı dönemde Bega şirketinin yetkilisi olarak gözüksem de inşaatların yapımında herhangi bir fiili dahlim yoktur. Şükrü İşitmen’in ortaklık beyanını kabul etmiyorum. İnşaatların tamamını fiili olarak Şükrü İşitmen yürütmüştür” şeklinde konuştu.

    Dosyada tutuklu sanık yok!

    Dosya kapsamında, 13 Şubat 2023 tarihinde tutuklanan Şükrü İşitmen 12 Şubat 2024’te; 16 Şubat 2023 tarihinde tutuklanan Nuri Tuğsuz ise 12 Şubat 2024’te tahliye edilmiştir. Sanıklardan Ahmet İşitmen ve Recep Türkmen hakkında yakalama kararı çıkarılmıştır. Diğer sanıklar ise tutuksuz yargılanmaktadır. Edinilen bilgilere göre sanıklar, 22 Ekim 2024 tarihinde hakim karşısına çıkacak. Yukarı Şehir Kooperatif Evleri’nde annesini, babasını, anneannesini ve dedesini kaybeden Miraç Tepegül, süreci ANKA Haber Ajansı’na değerlendirdi. Tepegül, “Enkaza dönen yapılarda 80 kişi yaşamını yitirdi. İki sanığın tahliye edilmesini kabul etmiyoruz. 80 kişinin ölümüne neden olanların bir an önce tutuklanmasını talep ediyoruz. Adalet istiyoruz.” şeklinde konuştu.

    Continue Reading
    Click to comment

    Leave a Reply

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir